IMF’den yapılan açıklamada, Almanya iktisadına ait 4. unsur konsültasyonun tamamlandığı aktarıldı. Rusya’nın Ukrayna operasyonu evvel Almanya’da ekonomik faaliyetin güçlendiği anımsatılan açıklamada, Ukrayna’daki krizin, Rusya’dan gaz akışının kesilmesi, yüksek güç fiyatları, temel orta girdilerin kıtlığı, zayıf dış talep ve itimat ile daha sıkı finansal şartlar dahil olmak üzere yeni karşıt rüzgarlar yarattığı aktarıldı.
Açıklamada, geçen yıl yüzde 2.9 büyüyen Almanya iktisadının bu yıl yüzde 1.2 ve 2023’te yüzde 0.8 büyümesinin beklendiği kaydedildi.
IMF, mayıs ayında yayımladığı 4. husus konsültasyonu kapsamındaki kontrolün öncü bulgularında, ülke iktisadının bu yıl yüzde 2 ve 2023’te yüzde 2’nin biraz üzerinde büyüyeceğini kestirim etmişti.
Artan güç maliyetlerinin cari fazlayı azalttığına ve geniş tabanlı fiyat baskılarını beslediğine dikkat çekilen açıklamada, ülkede enflasyonun 2022’de ortalama yüzde 7.7 ve 2023’te yüzde 4.8 olmasının beklendiği aktarıldı.
Açıklamada, belirsizliğin çok yüksek olduğu vurgulanarak, temel büyüme varsayımlarına yönelik risklerin aşağı istikametli, enflasyon iddiasına yönelik risklerin ide üst istikametli olduğu belirtildi.
IMF’nin açıklamasında, “En büyük tehdit, Almanya’nın ekonomik faaliyetlerinde değerli düşüşlere ve enflasyonda artışlara neden olabilecek, Rusya’nın Avrupa’ya gaz ihracatını kalıcı olarak durdurmasıdır” değerlendirmesi yer aldı.
‘Uzun müddetli bir savaşın ve yine artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hadiselerinin da tedarik zinciri kesintilerini yoğunlaştırabileceğine’ işaret edilen açıklamada, devam eden yüksek enflasyon ve enflasyon beklentilerinin yerleşmesi kaygısının büyük merkez bankalarının siyasetlerini beklenenden daha süratli sıkılaştırmasına neden olabileceği aktarıldı.
Açıklamada, Alman hükümetinin artan güç fiyatlarına karşılık olarak, savunmasız hane halkları için gelir takviyesini genişlettiği, akaryakıta uygulanan vergilerde kesintiye gittiği ve firmalara likidite takviyesi sağladığı kaydedildi.
Operasyonların şu ana kadar finans dalı üzerinde ise hudutlu tesirleri olduğuna işaret edilen açıklamada, genel olarak bankaların ödeme gücü ve likidite şoklarına karşı büyük ölçüde dirençli kalmaya devam ettiği tabir edildi.