Trabzonspor Kulübü Lideri Ahmet Ağaoğlu, Memleketler arası Futbol İktisat Forumu’nda bu sezonki gidişat, gayeler ve Abdullah Avcı hakkında açıklamalarda bulundu.
Ağaoğlu; “Hoca eleştirilebilir. Oyun sistemini, değişikliklerini eleştirebilirsiniz lakin hoca tartışılmaz. Kadrosu, uzun mühlet sonra şampiyon yapan hocanın tartışılmasını gerçek bulmam. Değişikliği sevmem. Devamlılık temeldir. Yanlışları, kusurları, eksikleri düzelterek devam edersiniz. Her değişiklik tekrar yapılanmayı getirir, dertleri vardır. Hoca eleştirilebilir. Puan kaybı olan yahut güç geçen maçlardan sonra karşılaşıyoruz lakin hocayla devam edeceğiz” diyerek teknik yöneticisine takviyesini net bir biçimde ortaya koydu.
Bu dönemin geçen yıldan farklı başlaması hakkında ise Ahmet Ağaoğlu şunları söyledi:
“Geçen sene 20 milyon euro ile başladık. 25 milyon euro ile bitirdik maaş bütçesini. Bu sene alışılmış çıtayı biraz aştık. 33-34’lere kadar çıktı maaş maliyetinde. Bu sayılar hiçbir biçimde mevcut gelirlerle karşılanabilecek değil. Sponsor geliri, naklen yayın tabana düştü, eser satışları ve oyuncu satışı. Ya oyuncu yetiştirip satacağız, ya oyuncu geliştirip satacağız. Her dönem 1-2 oyuncu. Şampiyonlar Ligi’ne gitseydik 24 milyon euro alacaktık. Avrupa Ligi, elde edilen 3 galibiyetin geliri ve Avrupa Ligi’ne katılım, Şampiyonlar Ligi de dahil 14 milyon euro aldık. Kaybımız 10 milyon euro. Biz o açığı Ahmetcan’ın Ajax’a satışıyla karşıladık, 9.5 milyon euro’ya sattık. Oyuncu satışının ne kadar değerli olduğu açık ve net. Transferde farklı nedenlerle düşünceler yaşadık. Bunların en kıymetlisi ekonomikti. Talip olduğumuz oyuncuların, neredeyse tamamının talep ettikleri fiyatlar karşılayabileceğimiz sayılar değildi. Hasebiyle orada bir mühlet kaybı oldu. Transfer periyodunun sonuna yanlışsız lakin 3 oyuncu, ödeyebileceğimiz sayılara gelince mukavele imzalamak mümkündü. Transferdeki meşakkatin bir başka değerli faktörü, UEFA Uluslar Ligi. Ne kadar gerekli ne kadar gereksiz tartışılır. Esasen vakit zaman tartışılıyor. 11 oyuncuyu Uluslar Ligi’ne gönderdik. Hazırlık devrinde hiçbiri yoktu. Transfer ettiğimiz 4 oyuncu birinci hazırlık periyoduna yetişemedi. Sorun yaşadık orada. Geçen döneme yeterli başlamamızın kıymetli faktörlerinden birisi, oyuncuların neredeyse tamamına yakını kampın birinci gününe yetişti. Lige de süratli başlamıştık. Dilek ettiğimiz sonuçları alamadık, kabul ediyorum. Şampiyon olarak ligi bitirdik lakin Şampiyonlar Ligi’ne ön eleme oynadık, birinci kez bizim başımıza geldi. Play-Offu da kaybedince Şampiyonlar Ligi’ne katılamadık. Orası farklı bir platform, farklı bir vitrin. Herkes orada olmak istiyor. Ruhsal bir badire yaşadı oyuncularımız. Kendileri de bunu tabir ettiler.
“TARAFTAR HER VAKİT HAKLIDIR”
Özellikle Trabzon’da kutlamalarda stada 50-60 bin kişi geliyor. 20 saat sonra 1100 kilometre uzakta Olimpiyat Stadyumu’nda son maçı oynadık. 80-90 bin seyirci yeniden stadyumda. Bunun dünyada eşi gibisi yok. Bir kadro stadyuma 130 bin seyirci çekebiliyor. Bu kadar özverili, bu kadar bağlı beşerler. 1.5 milyar insan kutlamaları gıptayla izledi. Bu seyirci, her vakit taleplerinde haklıdır. Taraftarın beklentisi şu. Bir noktaya geldiniz, başarılı oldunuz. 1 adım ötesini istiyor. Geldiğiniz yerde durduğunuz vakit çektiğiniz acının, gözyaşının hiçbir mana tabir etmediğini görürsünüz. Bizi bu taraftar buraya getirdi. Taraftarla birlikte geldik lakin beklentileri karşılayamadık.
“DÜNYA KUPASI’NDAN SONRA LİG TEKRAR BAŞLAYACAK VE KARTLAR YİNE DAĞITILACAK”
Sıkıntılı bir başlangıç yaptık. Geldiğimiz nokta ise o kadar külfetli değildi. 45 gün sürecek bir orta vereceğiz. Olağanda devre ortasında transfer periyodu de oluyordu. Devre ortası kasım, transfer penceresi ocak ayında. Ligin ikinci yarısında alacağınız oyuncularla hazırlık kampı talihiniz da yok. Enteresan bir süreç. Ulusal kadroya gidenler nasıl geri dönecek? 45 günlük orta nasıl pahalandırılacak? Dünya Kupası’ndan sonra lig yine başlayacak ve kartlar tekrar dağıtılacak. Bizim önümüzde 4 kupa var. Lig, Türkiye Kupası, Üstün Kupa ve Konferans Ligi. 4 kulvarda yolumuza devam ediyoruz.”