Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Edirne Tarım Dalı Temsilcileri toplantısında, “Siz söylemeden ben söyleyeyim. Gerek büyükbaşta gerek küçükbaşta birtakım sorunlar olduğunu biliyorum. Lakin ben vazifeye geleli 8 ayı biraz geçti, çocuk 9 ayda doğuyor biliyorsunuz. Hasebiyle biraz beklerseniz bunların hepsinin üstesinden geleceğiz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, bugün Edirne Tarım Dalı Temsilcileri toplantısına katıldı. Edirne Ticaret Borsası’nda yapılan toplantıda bakanlığının projelerinden bahseden Kirişci, şunları söyledi.
“BU KORİDORUN AÇILMASIYLA DÜNYAYI RAHATLATTIK LAKİN YÜZDE 60’INI AVRUPA’YA GİTTİĞİNİ YÜKSEK SESLE LİSANA GETİRDİK”
“Dün itibariyle 442 gemi buradan geçti. Tahıl ve öbür besin eserleri, gemilerle Ukrayna’dan dışarı çıkarıldı. Devamında da istikamet olarak bunun yüzde 60’ı -yaklaşık olarak söylüyorum- Avrupa’ya, yüzde 21,5’i Asya’ya, yüzde 13 üzere bir kısmı Afrika’ya, 5,5-6’lık kısım Orta Doğu’ya… Ancak biz, şunu lisana getirdik ardından; evet biz, bu koridorun açılmasıyla dünyayı rahatlattık ancak yüzde 60’ını Avrupa’ya gittiğini yüksek sesle lisana getirdik. Ayın 19’nda, G-20 tepesinde, bu takvim dolmuş olacak malum. Tekrar uzatılıp uzatılmayacağı konusu, 31 Ekim’deki askıya alınma sürecinin de tekrar Sayın Cumhurbaşkanımızın teşebbüsleriyle yeniden olumlu neticelenmesi ve koridorun kaldığı yerden sevkiyatına devam edilmiş olması münasebetiyle ‘Şimdi 19’ndan sonra ne olacak’ sorusu kıymetli. Biz de 15-16 Kasım’da Endonezya Bali’de bu toplantıyı gerçekleştirirken bu görüşmeler de yapılmış olacak.
“BU KULAKLAR O KONUŞMALARA ŞAHİT OLDU”
Bu tahıl koridoruyla bir arada, Sayın Putin, doğal gaz konusunda, doğal ki bu savaşta Batı Ukrayna’nın yanında yer alıyor, kendilerine de cephe alıyor olmasından ötürü kızgınlığıyla da ‘Bu doğal gazın dağıtımı Trakya olsun’ dedi. ‘Trakya’da, hatta biz bir sınır verelim direkt, Karadeniz’den yeni bir çizgi ve doğal gazı Trakya’ya indirelim, Trakya’dan da bütün Avrupa’ya buradan yayılsın’ denildi. Bu kulaklar o konuşmalara şahit oldu. Bunu tabir etmek istiyorum.
“BİZİ ZORLAYACAK VE BELİRLEYİCİ OLACAK”
Dijitalleşmeyi sağlayacağız. Dijitalleşme bizim için çok çok değerli. Kesinlikle dijitalleşmenin tarım bölümünde daha yaygın kullanılmasını sağlayacağız. Bunun adımlarını attık mı? Attık. 1 Ekim itibariyle ÇKS’nin bütün girişlerini şimdilik e-devlet üzerinden yapmaya başladık. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütüldüğü bir çalışma sürecine girdik. Tarlanız var, ‘istediğimi ekerim, dikerim’, bu dönem kapanacak. 1 Ocak itibariyle ‘Tarım Cebimde’ diye bir uygulamayı cep telefonuna indireceksiniz. Orada Vahit Kirişci, ada bu, parsel bu. Benim karşıma bir ekran çıkacak ve bana diyecek ki ‘Ey Vahit Kirişci, bu tarlanın ne kadarına ne ekeceğine sen karar ver lakin ekebileceğin eserler buradakiler. Bunların dışındakiler yer almayacak’ diyecek. Bu da bizim gereksinimimiz olan eserlerin üretimi noktasında bizi zorlayacak ve belirleyici olacak.
“GENÇLERİN İLGİSİNİ BURAYA ÇEKECEĞİZ”
Teknofest jenerasyonu başka alanlara ilgi duyuyor, tarıma neden ilgi duymasın? Pandemiyle birlikte köylerin tekrar değerini anladık. Yeşilin, tabiatın yine farkına vardık. Siz Trakyalılar, Edirneliler, aslında bunun farkındasınız. Lakin bu coğrafyada gençlerimizin daha fazla tarıma ilgilerini sağlamak manasında bizim Tarım Orman Gençlik Kurulu ismi altında bir uygulamamız olacak, yani bir kurul kuracağız. Gençlerin ilgisini buraya çekeceğiz.
Biz, mesela eserlerin en son halinden hareketle ‘Bu eseri yanlış üretmişsiniz’ demek yerine tohumun düştüğü birinci andan çatala kadar her etabında misyon alacak meslek insanlarını, tıpkı yeminli mali müşavirlik üzere yeminli tarım müşavirleri formatında meslek mensuplarını yetkilendirerek kıymetli bir muhtaçlığı karşılayacağımızı düşünüyoruz.
“GEREK BÜYÜKBAŞTA GEREK KÜÇÜKBAŞTA BİRTAKIM SORUNLAR OLDUĞUNU BİLİYORUM”
Siz söylemeden ben söyleyeyim. Grek büyükbaşta gerek küçükbaşta birtakım sorunlar olduğunu biliyorum. Lakin ben vazifeye geleli 8 ayı biraz geçti, çocuk 9 ayda doğuyor biliyorsunuz. Münasebetiyle biraz beklerseniz bunların hepsinin üstesinden geleceğiz.
Biz, buğday ve arpada 6,2 milyonluk şu anda rezervi olan bir ülkeyiz. Biz parayı Hans’a, George’a değil, biz kalktık kendi Ahmet’imize, Mehmet’imize, Ayşe’mize, Fatma’mıza verdik. Bu da helali güzel olsun.
“SÜT FİYATLARINDAKİ YÜZDE 91,5’LİK BU ARTIŞ, ÖTEKİ BİR ARTIŞA GEREK KALMADAN HAYVANCILIĞIMIZIN BU MEVZUDA DAHA SAĞLIKLI BİR YERE OTURMASINI SAĞLAR”
Süt fiyatları, mart ayında, ben vazifeye geldiğimde 4 lira 70 kuruş iken desteklemeler ve kalite primi hariç bugün 8 buçuk liraya geldi. 50 kuruş da primimiz var, 9 lira. Biz bu 9 lira ile bir parite, daima konuşulan süt-yem paritesi 1,3’ün üzerine çıkmış oldu. Ve inşallah bu 7 aylık müddette çiğ süt fiyatlarındaki yüzde 91,5’lik bu artış, öbür bir artışa gerek kalmadan hayvancılığımızın bu mevzuda daha sağlıklı bir yere oturmasını sağlar.
“BİZ PİYASA FİYATINDAN ALAMAYIZ”
Et Süt Kurumu’muz tekrar devrede. Mart ayında alım fiyatımız 60 bandındayken 11 Kasım Cuma itibariyle dana karkas alım fiyatımız, primle birlikte desteklemeleriyle bir arada 100 TL’ye çıkmış bulunmaktadır. Piyasadaki gerçek fiyat, bu sayının 3-4 TL üzerinde seyretmektedir. Bu da doğaldır. Biz, piyasa fiyatından alamayız. Zira biz, regülasyon kurumuyuz. Şayet piyasada alım konusunda bir iştahsızlık olursa vatandaşlarımızın, üreticilerimizin yanında yer aldığımızı belirtmek isterim.”